Evrenin Doğumunda Oluşan Varsayımsal Kara Delikler Hakkında Yeni Keşifler
Çin’deki Yangzhou Üniversitesi’nden Dr. De-Chang Dai’nin açıklamalarına göre, evrenin doğumunda, Büyük Patlama’nın ilk anlarında oluştuğu düşünülen varsayımsal kara delikler hala gizemini koruyor. Bu kara deliklerin bazıları zamanla buharlaşmış olabilir ancak Dr. Dai’ye göre, bazıları hala evrende varlıklarını sürdürebilir.
Klasik Kara Deliklerden Tamamen Farklı Yapılar
Gözle görülemeyen ve oldukça farklı özelliklere sahip olan bu kara delikler, klasik kara deliklerden tamamen ayrılıyor. Hidrojen atomundan daha küçük olabilen bu yapılar, bir bakterinin veya küçük bir asteroidin kütlesine sahip olabiliyor. Maddeyle etkileşime girip görünmez bir şekilde içimizden geçebilen bu kara delikler, hiçbir iz bırakmıyorlar.
Buffalo Üniversitesi’nden Prof. Dejan Stojkovic’e göre, eğer karanlık madde tamamen bu minik kara deliklerden oluşuyorsa, her yıl Dünya’nın her bir metrekaresinden binlerce geçebilir. Ancak endişelenmeye gerek yok çünkü bu kara deliklerin kütlesi hücrelerimize bile zarar vermeden geçebilecek kadar düşük.
Dr. Sarah Geller Santa Cruz Üniversitesi’nden, bu minik kara deliklerin karanlık madde adayları arasında olduğunu ve evrenin büyük bölümünü oluşturabileceğini belirtiyor. Işık yansıtmamaları ve büyük kütleye sahip olmaları nedeniyle karanlık madde oluşumunu açıklamak için güçlü bir aday olarak görülüyorlar. Eğer bu doğruysa, Güneş’e oldukça yakın bir mesafede kara deliklerin bulunabileceği düşünülüyor.
Dünya’ya Olası Etkileri Neler Olabilir?
Bazı araştırmalar, bu kara deliklerden onlarca tanesinin Güneş Sistemi içinde dolaştığını öne sürüyor. Peki bir gün Dünya’ya çarpsalar ne olur? Genellikle zararsız olsalar da, birkaç trilyon tonluk olanlar farklı bir etki yaratabilir. Dr. Geller’e göre, trilyonlarca ton kütleye sahip bir mikroskobik kara delik, Dünya’yı delip geçebilir ancak bu olasılık oldukça düşük ve küçük hasarlara neden olabilir.
İlksel kara delikler, evrenin en eski yapılarından biri olabilir. Yıldızlardan önce meydana gelen bu yapılar, galaksilerin merkezindeki dev kara deliklerin oluşumuna da katkıda bulunmuş olabilir. Ancak varlıkları atom altı seviyede olduğu için bu kara deliklerin varlığını doğrulamak veya çürütmek oldukça zordur.